DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “2021 yılı asgari ücreti net 3 bin 800 olmalıdır” dedi. Çerkezoğlu, “Asgari ücret giderek ortalama ücret haline gelmiştir. Asgari ücret tümüyle vergi dışında bırakılmalı” çağrısında da bulundu. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu, (DİSK) 2021 yılı asgari ücretin net 3 bin 800 TL olması gerektiğini açıkladı. Açıklamayı, Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nde…
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “2021 yılı asgari ücreti net 3 bin 800 olmalıdır” dedi. Çerkezoğlu, “Asgari ücret giderek ortalama ücret haline gelmiştir. Asgari ücret tümüyle vergi dışında bırakılmalı” çağrısında da bulundu.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu, (DİSK) 2021 yılı asgari ücretin net 3 bin 800 TL olması gerektiğini açıkladı.
Açıklamayı, Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısı ile DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu yaptı.
Çerkezoğlu, DİSK Araştırma Merkezi (DİSK-AR) tarafından her yıl düzenli olarak hazırlanan asgari ücret araştırması bu yıl “Salgın Günlerinde Asgari Ücret Gerçeği Araştırması-2021” in yayınlanan raporu da paylaştı.
Asgari ücret milyonların meselesidir. Türkiye’de milyonlarca işçi asgari ücrete mahkûm iken milyonlarca işçi ise yasa dışı bir biçimde asgari ücretten mahrumdur. Asgari ücret azami sayıda işçiyi ilgilendiriyor. Asgari ücret giderek ortalama ücret haline geliyor, ortalama ücret asgari ücret düzeyine düşüyor.
3,3 milyon işçi (bütün ücretli çalışanların yüzde 17’si) asgari ücretin altında bir ücretle çalışıyor. Asgari ücretin yarısından daha az ücretle çalışan işçi sayısı 1 milyona yakın. Asgari ücret ve altında bir ücretle yaşamını sürdürmek zorunda olan işçilerin sayısı 7,5 milyon (bütün ücretli çalışanların yüzde 38,3’ü) civarındadır.
Asgari ücretin yüzde 20 fazlası ve altında ücret alan işçilerin sayısı 9,7 milyondur. Bütün ücretli çalışanların yüzde 50’ye yakını bu kapsamdadır. Tüm ücretli çalışanların yüzde 64’ü ise (12,5 milyon işçi) asgari ücretin altı ile asgari ücretin bir buçuk katı arasında bir ücret elde ediyor.
Covid-19 salgınıyla birlikte ücretlerde önemli kayıplar yaşandı ve asgari ücret altında gelir elde edenlerin sayısı arttı. 1.168 TL ödenekle zorunlu ücretsiz izne çıkarılanlar asgari ücretin yarısı kadar bir gelirle yaşamaya zorlanıyor. Salgınla birlikte kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin ödeneğiyle asgari ücretin altına mahkûm edilenler ile işini kaybeden kayıtsız işçiler göz önüne alındığında asgari ücretin altında gelirle yaşamak zorunda olanların sayısının daha da arttığını söylemek mümkün.
Özel sektör işçilerinin yüzde 21,7’si asgari ücrete erişemiyor. Özel sektörde asgari ücret ve altında ücretle çalışanların oranı yüzde 49 ve asgari ücret civarında çalışanların oranı yüzde 62’dir. 9,5 milyona yakın özel sektör işçisi asgari ücretin yüzde 20’si ve altında ücretlerle çalışıyor.
Asgari ücrete erişemeyenlerin oranı genelde yüzde 17 iken kadınlarda bu oran yüzde 25’i aşıyor. Asgari ücret düzeyinde ve daha düşük ücret alanların oranı genelde yüzde 38 iken, kadınlarda yüzde 49’a yükseliyor. Kadınların yarısı asgari ücret ve daha düşük ücretlerle çalışıyor.
Özel sektörde kadın işçilerin yüzde 32,5’i asgari ücret altında ücretlerle çalıştırılıyor. Özel sektördeki kadın işçilerin yüzde 9,3’ü ise asgari ücretin yarısının da altında ücretle çalışmaya zorlanıyor. Özel sektörde asgari ücretin oldukça altı ile asgari ücretin yüzde 20 fazlası arasında çalışmak zorunda kalan kadın işçilerin oranı ise yüzde 76’ya çıkıyor.
Ücretler asgari ücret düzeyine geriliyor. 2006 yılında aylık ortalama ücret ve maaş geliri asgari ücretin yaklaşık 2 katı iken, 2019’da asgari ücretin 1,41 katına geriledi.